Gene tehir etme üç ay öteye

Bu dava dedemden kaldı hakim beğ.

Otuz yıl da babam düştü ardına

Siz sağ olun o da öldü hakim beğ.

Kırk yıl önce yani babam ölünce

Kadılıklar hakimliğe dönünce

Mirasçılar tarla takım bölünce

İrezillik beni buldu hakim beğ.

Yaşım yetmiş iki usandım gel-git

Bini buldu burda yediğim zılgıt

Eğer diyeceksen bana ne öl git

Oğlumun bir oğlu oldu hakim beğ.

Kabahat sizde mi kanunlarda mı

Şaşırdım billahi yolu yordamı

Kızma sözlerime alam kadanı

Sıkıntıdan içim doldu hakim beğ.

Mülkün temeliydi adalet hani

Bizim hak temelde saklı mı yaniÇıkartıp da versen kim olur mani

Yoksa hırsızlar mı çaldı hakim beğ.

Hem davacı pişman hem de davalı

Bu yolda tükettik çulu çuvalı

Sabret makamından çalma kavalı

Sürüler ekine daldı hakim beğ

***

Sürekli yakınır dururuz;

■ Geciken Adalet adalet değildir.

Özdeyişin Macar atasözü versiyonu var;

■ Geciken adalet, adaletsizlik getirir.

Düşünür, S.Landor aynı görüştedir:

■ Adaletin gecikmesi, adaletsizliktir

Onlarca kişiyi acımasız katleden kimi örgüt mensuplarının adaletin gecikmesi nedeniyle davalarının sonuca bağlanamadığı için salıverilmeleri kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Onların, adli denetime de karşı çıkarak imzaya gelmemeleri başkaldırıdır.

İktidar yargıyı, yargı hükümeti suçlamayı sürdürürken, muhalefet de eleştirinin dozunu giderek artırmakta, polemik tam bir arap saçına dönmüş bulunmaktadır. Kısır döngüyü aşarak, sorunu çözmek adaleti, siyaseti, kamu vicdanını rahatlatacaktır.

Yargıtay, onlarca dosyaya gömülmüş kalmış ne yapsın?

Siyasal aktörler asgari müşterekle anlaşıp düzenleme yapamıyor, ne acı?

Gerçek bu olunca sonucu Maurke Dueverger’in özdeyişine bağlıyorum;

■ Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar.

Franz Kafka’nın Dava isimli kitabında derin bir ironi ile alaya aldığı yargılama sistemi ülkemizde ise aydınlarının genelde havanda su dövdüğü bir konumdadır.

Adalete ilişkin son nokta, ünlü düşünür Konfüçyüs’ün düşünce ve öngörüleridir;

■ Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan herşey onun etrafında döner.

■ Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır. İyi insanlar sorunları önlemek için çalışır.

■ Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar.

BİR DAMLA:

Hitit Kralı bundan 4 bin yıl önce yargıçlara çağrıda bulunuyor:

“ …Bey için iltimas yapmasın, erkek kardeşine, kız kardeşine, arkadaşına iltimas yapmasın. Hiç kimseden rüşvet almasın. Haklı bir davayı kaybettirmesin, haksız bir davayı da kazandırmasın. Doğru ne ise onu yapın…”