Bugun...
Selçuk Üniversitesine Nasıl bir Rektör Atanmalı?


Ahmet Ünver Tersten Okuyun
ahmetunver69@gmail.com
 
 

31 Mart Mahalli seçimlerin gölgesinde kalan, rektör atamaları, seçimlerin bitmesi ile birlikte hareketlenmeye başladı! Haziran ayı içinde, Türkiye’nin en büyük ve en eski üniversitelerinden birisi, Selçuk Üniversitesine, yeni rektör ataması gerçekleştirilecek! Selçuk Üniversitesine Rektör ataması yapılacak, akademisyenin şahsına, üniversite ve şehrimize şimdiden hayırlı olmasını dilerim! Rektörlük Binası • Üniversiteler, ülkenin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren, kaynak ve kadrosuyla bilim ve teknoloji üreten, araştırmaları teşvik eden, toplumsal gelişmelere öncülük yapan ve bilimsel yöntemlerle her meseleye çözüm arayan kurumlardır! • Üniversiteler, bilgi üreten ve bilgiyi kullanabilecek insan yetiştiren kurum demektir! • Üniversiteler, üretilen bilginin topluma yayılmasını sağlamaktır! • Üniversiteler, devlet ve millet adına, araştırma ve geliştirme, bilim, uygulama ve kalkınma demektir! Üniversite yönetimleri, toplum ve şehrin tüm dinamikleri ile ilişkili ve bağlantılı olmak zorundadır! Bir Üniversiteye; Fakültedeki odası kadar ufku – vizyonu – hedefi ve çapı olan kişilerler REKTÖR atanmamalıdır! Yerel dinamikler, kendi çıkarları çerçevesinde, mezkur tiplere tavassut etmemelidir! Bir Üniversiteye; hem üniversitesi, hem bulunduğu şehri ve ülkesi adına, bir derdi ve ideali olmayan kişiler, REKTÖR olarak atanmamalıdır! Aksi halde bir DÖRT yıl daha, hem üniversite, hem şehir ve ülke adına HEBA olacaktır! Üniversite yönetimlerinin çevresini kuşatan, fitne – fesat ruhlu kişiler ve iletişimin ne olduğunu anlamayan ve bilmeyen bir güruh ile bir yere varılamaz! Üniversite yönetimleri, sadece ve sadece üç beş siyasetçi veya siyaset yaptığını zanneden, yerelde ki ayak takımları ile iletişim halinde olmak zorunda, değildir! Devletin kişilere bahşetmiş olduğu makamlar, babasından miras kalmamıştır! Devletin makamları, kibir ve ego tatmin yerleri değildir! Devletin makamları, asil millet ve evlatlarına sadece hizmet yerleridir! Devletin makamlarında, mesele, hoş bir seda ve kalıcı eserler bırakabilmektir! Devletin makamları kimseye baki değildir! Devletin makamlarına oturanlar, asla la-yüs-el değildir! Devletin makamlarına oturanlar, öncelikle açık, şeffaf, dürüst ve hesap verebilir olmak zorundadır! Basının görevi de, devletin makamlarına oturanlara, kamu adına soru sormak ve cevapları da kaleme almaktır! Üniversite yönetimi ve akademisyenler, ülkesi ve milletin geleceği ve kalkınması adına, aklı ve vicdanı hür olmalı ve göbekten bir yerlere asla bağlı ve bağımlı olmamalıdır! • Üniversiteler, araştırma – geliştirme, soru sorma ve sorgulama kültürünün öğretildiği kurumlardır! Devlet; kanun, nizam, yönetmelik, kural, adalet, hukuk ve hesap verebilirlik demektir! Adalet, hakkaniyet, kurallar, hesap verebilirlik ve hukukun olmadığı durum ve kurumlarda, kaos ve karmaşa hakim olur! Eğer bir memleket ve kurumda, namus sahipleri, en az kötü insanlar ve fesatçılar kadar, sabırlı ve cesur olmazsa, o memleket ve kurumlar, mutlaka batarmış! Bir üniversite bünyesinde ki Öğretim Üyesi Akademisyenler; kişisel değer yargıları, idare ve idarenin ehliyetsiz, liyakatsiz, çapsız, başarısız, kifayetsiz muhteris adamlarına yakınlığı ile değil, objektif değerleme kriterleri ve neler ürettiği dikkate almak sureti ile performans ve başarılarına göre değerlendirilmelidir! Peki, Dört veya beş sene sonunda, ürettiği ürüne piyasada alıcısı dahi olmayan bir fabrika ve üniversiteye ne demelidir? Özel sektörde; şirketin marka değeri ve itibarını yükseltebilen, şirketin sürdürülebilir büyümesini sağlayabilen, karlılık, ciro, üretim, satış, kalite ve verimliliği arttırabilen, maliyetleri düşürebilen, çalışan ve müşteri memnuniyetini artırabilen bir kişi; şirket sahibi ve yönetim kurulu tarafından, genel müdür olarak şirketin başında tutmak için her yola başvuracaktır! Kampüs Genel Görüntü Üniversite Sanayi işbirliği stratejik çalışması ivedilikle sağlanmalıdır! Döner sermayenin etkin çalıştırılması, uluslararası öğrenci kabulü, kitap, makale ve yayım basım desteği gibi konular ivedilikle çözülmelidir! Üniversitenin sağladığı imkânlar, tabandan başlayarak, sadece idareye yakın olanlar için değil, tüm akademisyenler için adil bir şekilde kullanılması sağlanmalıdır!. Üniversitenin yatay değil, dikey büyüme stratejisine uygun çalışmalar yapılmalıdır!. Üniversite kaynakları, yeni ve atıl binalar için değil, piyasada aranan başarılı ve nitelikli öğrenci, sürekli kendini geliştiren ve yetiştiren akademisyen ve idari kadro için kullanılmalıdır! Üniversitenin marka değerine katkı sağlayacak, reel sektörde üniversitenin ismi ile aranan nitelikli ve başarılı öğrenciler için araştırma ve geliştirme çalışmalarına önem verilmelidir! Üniversitenin ismi ile müsemma, bilim üretebilmesi, şehrine ve ülkesine de katkı sağlayabilmesi adına; üniversite tönetiminin çevresini kuşatmış; ehliyetsiz, liyakatsiz, çapsız, dedikodudan başkaca bir şey üretemeyen ve kifayetsiz muhteris akademisyenlerden bir an önce arındırılmalıdır! Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne; ehliyetsiz, liyakatsiz ve kifayetsiz muhteris, onun, bunun, şunun adamı veya yereldeki güç ve denge grupları, siyasetçilerin emir komuta zincirinde, eskinin devamı niteliğinde, rahatlıkla kullanabilecekleri; Makama GÜÇ Katabilecek değil Makamdan GÜÇ alan ve Özgüveni de olmayan, SİLİK ve EZİK, bir kişi mi arıyoruz?


Bu yazı 81 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI