Kimi kez kıvrım kıvrım ilerleyen nehirler üzerindeki tarihi köprüler, kimi kez uzun yıllara direnmeye çalışan kalelerin yıkık surları, kimi kez seraların arasından yükselen muhteşem anıtsal yapılar, kimi kez yüzlerce bitki ve hayvanın yaşam alanı olan Sedir ve Çam ormanlarının büyüleyici sükûneti yolumuzu süsleyecek.

Turumuz kapsamında tarihin iki önemli bölgesini tanımış olacağız. Sporcularımız bu tur ile aynı zamanda Truva savaşlarının ardından göçler sonucu kurulan Pamfilya ile Işık ülkesi Likya uygarlıklarının kalbinden geçerek, yüzyıllar öncesinde yayan yapılan yürüyüşleri, bu kez pedallarla gerçekleştirecekler.

Toros dağları ile Akdeniz arasındaki bu eşsiz coğrafya antik çağlardan beri insanları kendisine çekmiş ve birçok uygarlığa ev sahibi olmuştur. Bütün ırklar anlamına gelen Pamfilya bölgesi Perge, Side, Olbia, Silyon, Aspendos gibi şehirlerin ülkesi olmuştur.

Işık ülkesi olarak anılan Likya bölgesinde sahil boyunca birbiri ardına sıralanmış antik şehirler bu zengin uygarlıkların sessiz şahitleridirler. Günümüze kadar ulaşan eserleri ile Likya Bölgesi UNESCO Dünya Mirası olarak ilan edilerek tüm insanlığa sunulmuştur.

SİDE ANTİK KENTİ

Bir yarımada üzerinde kurulmuş Side Antik Kenti, Helenistik ve Roma devrine ait görkemli yapılara sahip. Adı, bereket sembolü olan "Nar" anlamına gelmektedir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmese de, Helenistik devirde ve Roma devrinde görkemli yapılarla donatılan Side, bir zamanlar büyük bir ticaret ve güçlü bir savaş filosuna sahip Pamfilya bölgesinin en eski liman kentiydi. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan, Yunanlılar, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar Dönemi’ni yaşayan kent, yüzyıllar boyunca ticaret ve liman kenti olarak stratejik bir önem taşımıştır. Depremlerden büyük zarar gören, Arap akınları sırasında yakılıp yıkılan, 10. yüzyılda da tamamen terk edilerek tarihin karanlıklarına gömülen Side'de 1947 yılında Profesör Arif Müfid Mansel tarafından başlatılan kazılarla pek çok yapı yeniden ortaya çıkarılmıştır. Günümüze kadar ulaşan kanıtlar arasında, şehir kapısı, sütunlu caddeler, surlar, ticaret agorası, devlet agorası, anıtsal çeşme, su yolu, evler, tiyatro, Vespasianus Çeşmesi ve anıtsal kapı, zafer takı, Dionysos Tapınağı, piskoposluk sarayı ve bazilikası, güney bazilikası, Apollon Tapınağı, Athena Tapınağı, büyük hamam, liman hamamı, vaftizhane, Philippus Attius Suru ve Side Müzesi olarak kullanılan agora hamamı yer alır. Side aynı zamanda, Akdeniz turizmi için önemi yadsınamaz bir noktadır. Özellikle Roma döneminden kalan eserlerle, incecik kumu ve tertemiz denizi ile misafirlerini büyüler. Sonsuz yeşillik ve mavi arasında konumlanan otelleri ile bölge, 1990’lı yıllara doğru Avrupalı vazgeçilmezi haline gelir. Akdeniz Turizminin kalbi sayılan Side, her bütçeden ve her ilgiden bütün turistlere hitap eder.

MANAVGAT

Manavgat, 2283 km2'lik yüzölçümüyle Antalya’nın en büyük ilçesidir. 230 bini aşan nüfusu ve 250 bin civarında yatak kapasitesiyle gelişen ilçe, Manavgat Irmağı'nın her iki yanındaki aynı isimli ve verimli ova üzerinde kurulmuştur. İlçe merkezi deniz kıyısına yaklaşık 3,5 km. uzaklıktadır. Bölgede tarım faaliyetleri de yaygındır. Özellikle narenciye, sebze ve meyve üretimi önemli bir ekonomik faaliyettir. Aynı zamanda otelleri, turizm sektörü bölge ekonomisine büyük katkı sağlar.

TAŞAĞIL

Antalya – Manavgat arasında ki önemli bir kavşak noktası olan Taşağıl’a geldik. Narenciye üretimi ile öne çıkan bir belde olan Taşağıl’dan Köprülü Kanyon Milli Parkı’na bağlanılır. Sahip olduğu doğal, kültürel ve tarihi zenginlikler sebebiyle ziyaretçilerine birden fazla etkinlik yapma imkanı sunan Köprülü Kanyon Milli Parkı, Antalya şehir merkezine 80 km. uzaklıktadır. Park, 14 km. uzunluğu ve 100 metreyi aşan duvar yüksekliği ile Türkiye’nin en uzun kanyonlarından birine sahiptir. Türkiye ve dünyada en yüksek kapasitede doğa turizmi yapılan bölge olan Köprülü Kanyon, yılda 500 binden fazla doğa tutkunu turisti ağırlar. Rafting turları ise Köprülü Kanyon’un en popüler turlardır.

ASPENDOS

Dünyaca ünlü tiyatrolardan birine ev sahipliği yapan Aspendos Antik Kenti’nin yakınlardan geçerken bize tarihi Aspendos Köprüsü el sallıyor. Köprüçay Irmağı üzerinde yer alan köprü, irili ufaklı 7 kemerden oluşan mimarisi ile görenleri tarihte bir yolculuğa çıkarıyor.

ASPENDOS ANTİK KENTİ

Aspendos Antik Kenti, M.Ö. 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuştur. Kent, Köprüçay Irmağı yakınlarındaki tepenin düzlüklerine yayılmıştır. Bölgede, kendi adına madeni para bastıran ilk şehirlerden biri olan kent, gelişimini yakınındaki ırmağa ve bereketli topraklara sahip olmasına borçludur.

ASPENDOS TİYATROSU

Aspendos’un en dikkat çeken yapısı hiç kuşkusuz ki ünü dünyaya yayılmış tiyatrosudur. Türkiye’nin en iyi korunan antik tiyatrolarından biri olan bu görkemli tiyatro günümüzde çeşitli konserlere ve festivallere ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Tanrılara ve dönemin imparatorlarına ithaf edilen, Roma Devri’nin altın çağlarını, zenginliğini ve ihtişamını hissedeceğiniz benzersiz bir atmosferde konuklarını ağırlayan tiyatro, yaklaşık 12 bin kişilik kapasiteye sahiptir. İmparator Marcus Aurelius devrinde (M.S. 161–180) Theodoros’un oğlu mimar Zenon tarafından inşa edilen bu tiyatronun bir de özel bir hikayesi vardır.

ASPENDOS TİYATROSU’NUN HİKAYESİ

Dönemin Aspendos kralının bir zamanlar herkesin evlenmek isteyeceği güzelliğe sahip Belkıs adında bir kızı vardır. Kral kızını kime vereceğini bilemez. Güzel prenses Belkıs’a layık kimseyi bulamaz. Bu nedenle halka, "Kim halkımız, kentimiz için en yararlı şeyi yaparsa kızımı ona vereceğim" diye bir duyuru yapar. Bunun üzerine ikiz kardeş iki büyük yapı yaparlar. Biri kente çok uzaklardan, karmaşık yolları birçok zorluğu geçerek, su getiren su kemerleri; öteki ortasında yere metal para atıldığında üst sıralardan bile sesinin duyulduğu dünyanın akustik olarak en iyi tiyatrosudur. Kral su kemerlerini gördükten sonra kızını su kemerlerini yapana vermek ister. Bunun üzerine Prenses Belkıs’a aşık olan tiyatronun mimarı olan Zenon, sevdiği kızın ikiz kardeşine verilecek olmasına dayanamaz. Zenon, uzun uğraşlar sonucu kralı tiyatroyu bir kez daha görmesi için ikna eder. Kral tiyatronun üst sıralarında gezerken Zenon onu sahneden izlemektedir. Sahnede volta atan Zenon “Kral mutlaka kızını bana vermeli” diye fısıldar durur. Bunu tiyatronun en üst sıralarından duyan kral, tiyatronun akustiğine hayran kalır. Kral çareyi kızını büyük bir kılıçla ikiye ayırmakta bulur. Kardeşlere de bunu söyler. Prensese gerçekten çok aşık olan Zenon ona kıyamaz ve payından vazgeçer. Kral, Zenon’un bu hareketinin ardından kızını gerçekten sevdiğini anlar ve ikisini evlendirir. Belkıs ve Zenon’un düğünü ise tiyatroda yapılır. Aspendos’u, görkemli tiyatroyu, aşklarının büyüklüğü ile hepimizi etkileyen Belkıs ve Zenon’u arkamızda bırakarak Serik’e ilerliyoruz.

SERİK

Burası Antalya turizminin kalbinina attığı yer. Akdeniz’in 22 km kıyı şeridine sahip olan Serik, dünyanın en ünlü 5 yıldızlı otellerinin yer aldığı Belek ile bilinmektedir. Burası, Akdeniz bölgesi ve hatta Türkiye’de en çok sayıda 5 yıldızlı lüks otelin bulunduğu bölgedir. Antalya şehir merkezine yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Serik, batısında Aksu, doğusunda Manavgat, kuzeyinde Burdur ve Isparta, güneyinde ise Akdeniz ile çevrilidir. Tarihi M.S. 2. yüzyıla dayanan ilçede, ilk yerleşim yeri Bergama Krallığı’na bağlı olan Sillyon ile Aspendos Antik Kenti’nde kurulmuştur.

BOĞAZKENT

Eşsiz bir kumsala ve denize sahip Boğazkent’e geldik. Dünyaca ünlü Belek otelleri, işte tam bu noktadan başlıyor ve Antalya’nın şehir turizminde önemli bir yere sahip olan Kundu bölgesine kadar uzanıyor.

BELEK

İlçe, deniz, spor, kongre ve toplantı turizmi açısından Türkiye’nin en önemli destinasyonlarından biri olan Belek, çağdaş tesisleri ve lüks tatil köyleri ile dünyaca çapında tanınmaktadır.

KADRİYE

Spa turizmi denince akla gelen ilk yerlerden olan Kadriye, bölgenin öne çıkan tatil güzergahlarındandır. Ayrıca Serik’in incecik kumlarla kaplı plajları, Caretta Caretta’ların Akdeniz sahillerindeki en önemli yuvalama alanlarındandır.

ANTALYA EXPO 2016

Antalya, Türkiye'de düzenlenen ilk Expo'nun ev sahibi olmuştur. Expo 2016 Antalya “Gelecek Nesiller için Yeşil Bir Dünya” felsefesi ve ‘Çiçek ve Çocuk’ teması ile düzenlenmiştir. “Geleceği Yeşertmek” sloganının kullanıldığı organizasyonda tarih, biyo-çeşitlilik, sürdürülebilirlik ve yeşil şehirler organizasyonun alt temaları kullanılmıştır. Resmi olarak 52, resmi olmayarak 3 ülkenin katılımıyla gerçekleşen, Expo 2016 aktif olduğu 6 aylık süre boyunca çeşitli, organizasyon ve yerli yabancı konserlere ev sahipliği yapmıştır.

PERGE

Dünyanın en önemli Antik şehirlerinden Perge’ye yaklaşıyoruz. Antalya şehir merkezinin 17 kilometre doğusundaki, Aksu sınırları içinde yer alan Perge, sadece bölgenin değil, tüm Anadolu'nun en düzenli Roma dönemi kentlerinden biridir. Mimarisi yanında mermer heykeltıraşlığıyla da ünlüdür. Sanatçılar tarafından mermer bir kente dönüştürülen Perge, modern şehir planlamacılarını kıskandıracak kusursuz Izgara şehir (Hippodamian Plan) planıyla gerçekten muhteşemdir. Perge'de kutsal sayılan tanrı ve tanrıçalar arasında Artemis'in önemli bir yeri vardır. Perge Antik Kenti, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne önerilmektedir. Dünyanın en zengin heykel koleksiyonuna sahip Antalya müzesindeki heykellerin büyük çoğunluğu Perge Antik kentinden gelmiştir.

FRAPORT TAV ANTALYA HAVALİMANI

Fraport TAV Antalya Havalimanı, Avrupa'da yolcu ve uçak trafiği konusunda en yoğun ilk 10 havalimanı arasındadır. Şu anda kapasitesi yaklaşık 35 milyon yolcudur. Dış hat yolcu trafiği açısından Türkiye’nin ikinci en yoğun havalimanı olan Antalya, toplam alanı 178 bin metrekareye ulaşan iç ve dış hatları terminalleri ve iki paralel pistiyle hizmet veriyor.  Antalya Havalimanı’nın kapasitesini yıllık 65 milyon yolcuya çıkaracak olan birinci faz geliştirme çalışmalarının 2024 -2025’te tamamlanması planlanıyor. Biz de tam da bu nedenle havalimanın içine giremiyor, her sene geleneksel hale gelen Corendon Airlines uçağının altından geçemiyoruz. Yine de yarışımızın iki büyük destekçisi olan Corendon Airlines ve Fraport TAV Antalya Havalimanı’na selam vermeden rotamıza devam etmiyoruz.

ANTALYA

Akdeniz’in sultanı Antalya’ya geldik. "Attalos Yurdu" anlamına gelen Antalya, II. Attalos tarafından kurulmuştur. Yapılan arkeolojik kazılarda Antalya ve bölgesinde, günümüzden 40 bin yıl önce insanların yaşadığı ispat edilmiştir. Sahil boyunca uzanan, çam ormanları ile kaplı Toros dağları ile, uçsuz bucaksız seraları ile, 650 km’lik sahil şeridi ve her yıl bütün dünyadan gelen 15 milyon misafiri ile bir dünya şehri Antalya selam olsun.

MURATPAŞA

Antalya’nın merkez ilçelerinden Muratpaşa, batısında Konyaaltı, doğusunda Aksu, kuzeyinde Kepez ilçeleri, güneyinde ise Akdeniz ile çevrilidir. Antalya’nın en hareketli ilçelerinden biri olan Muratpaşa’nın ekonomisi, tarım ve turizme dayalıdır. 20 kilometrelik sahil kıyı bandı bulunan Muratpaşa, önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. İncecik kumlu plajı, sığ ve tertemiz denizi ile ünlü Lara bölgesi, lüks ve konforlu konaklama seçenekleriyle ön plana çıkar. Şehir merkezini içinde barındıran Muratpaşa, tarih ve doğa ile iç içe yaşama imkanı sunan bir bölgedir.

DÜDEN ŞELALESİ

Eşsiz manzarası ve kent merkezine yakınlığı sayesinde Antalya’nın en çok ziyaretçi çeken noktalarından biri olan Aşağı Düden Şelalesi, Lara Bölgesi’nde, Antalya şehir merkezine 8 km uzaklıkta yer almakta. Halk arasında Karpuzkaldıran adıyla da bilinen Aşağı Düden Şelalesi, Düden Şelalesi, yaklaşık 40 metrelik falezlerden denize dökülmektedir. Antalya’nın sembolü olmuş doğa harikalarından biri olan Düden Şelalesi, herkesin kesinlikle ziyaret etmesi gereken yerlerden bir tanesidir. Sıcak yaz günlerinde muhteşem bir serinlik kaynağı olan Düden, ziyaretçilerine güneş ışıklarının kırılmasıyla oluşan gökkuşakları ile görsel bir şölen de sunmaktadır.

FALEZLER

Antalya Falezleri, Türkiye’nin en önemli falez örneklerinden birisidir. Şehir merkezinin iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı arasında, yaklaşık 13 km uzunluğa sahip Falezler, Antalya’ya diğer şehirlerde olmayan bir çekicilik ve güzellik katmakta. Antalya’nın Akdeniz’in sonsuz maviliğine açılan bir balkonu andıran Falezlerde yer alan parklarda yürüyüş ve piknik yapabilir, sporcularımız gibi bisiklet sürebilir, merdivenle inilen falez plajlarında eşsiz bir manzaraya kulaç atabilirsiniz.

ERDAL İNÖNÜ PARKI

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yer alan Erdal İnönü Kent Parkı, Antalya’nın en güzel manzarasına sahip parklarından biridir. Falezlerin üzerine konumlanmış parkta yer alan merdivenlerden aynı isimli plaja inebilir ve Bey Dağları’nın eşsiz manzarası eşliğinde yüzebilirsiniz.

AKRA HOTEL

Akra; duygu ve deneyimlere dayalı; dokunuş, lezzet, koku, ses ve sağlıklı yaşam kodlarını destekleyerek, turizm sektörüne farklı bir soluk kazandırdığı yeni nesil otelcilik konsepti Urban Social ile yerli ve yabancı misafirlerine hizmet vermektedir. Akdeniz ve Bey Dağları manzaralı Deluxe ve Suit odaların içinde olduğu toplam 471 odasıyla Akra; gastronomiden eğlenceye, müzikten spora kadar birçok alanda adından bahsettirerek, zirvedeki yerini korumaya devam etmektedir. Tour of Antalya ve Akra Gran Fondo Bisiklet Yarışı, Akra Caz Festivali ve Meze Festivali gibi uluslararası üç büyük etkinliğe ev sahipliği yapmakta; bunların yanı sıra, Akra Talks söyleşileri ve Akra Açıkhava Sineması gibi mini etkinliklerle misafirlere unutulmaz anlar yaşatmaktadır.