Hayat kadınlığı Tarihteki en eski mesleklerden biri. Tarihin başlangıcından beri devam eden fahişelik, günümüze gelindiğinde özellikle de ülkemizde Genelevlerde ya da genelevlerin bulunmadığı şehirlerde randevuevlerinde ve tüm çirkinliği ile sokaklarda devam ediyor.
Antalya turizm şehri.
Bu şehre dünyanın dört bir yanından insan akın akın geliyor.
Şehrin güzelliği ile kendini pazarlayan kadınların çirkin görüntüsü ciddi anlamda tezat bir görüntü oluşturuyor.
100. Yıl Caddesi’nde travestiler,
Konyaaltı Sahili’nde hayat kadınları ve bunları pazarlayan kılıksız tipler.
100. Yıl Caddesi bu kenti ziyarete gelen insanların veya kent insanının gece saatlerinde yaya olarak çok fazla kullanmadığı bir güzergah.
Konyaaltı Sahili tam anlamıyla kentin aynası.
Emniyet, hayatını kendisini satarak kazanan bu insanlara karşı ne kadar önlem alırsa alsın bu insanlar bir şekilde yolunu bulup kendisini pazarlıyor.
Genelde başka kentlerden gelen yerli hayat kadınlarının görüntüsü kadın güzelliği ve estetiği ile taban tabana zıt.
Çirkinlik diz boyu anlayacağınız.
Kadının kendisini satması suç olmaktan çıktı. 
Yeni düzenlemeyle sadece para karşılığı kadın pazarlamak suç.
Hayat kadınlarıyla birlikte olanların birçoğu hastalıklara karşı korunmuyor.
Bu kadınların büyük bölümü de cinsel ilişkiyle bulaşan hastalık taşıyorlar.
Bunlarla birlikte olanlar “Bile bile lades” diyor. 
Fuhuş önlenebilir mi ya da önlenmeli mi?
Önlenmemesi daha mantıklı ancak kesinlikle kontrol altına alınmalı.
Sonuçta ergen olmuş gençlerimiz de şeytana uyup bu kadınlarla birlikte olma yanlışına düşebilir ve tedavisi olmayan hastalıklara yakalanabilir.
İki ucu ... değnek.
Bir pencereden bakarsan ihtiyaç, diğer pencereden bakansan rezillik ve pislik.