Bugün hiç kimseyi üzmeyeceğim söz. Hep güzel şeyleri yazacağız ve paylaşacağız inşallah.

Önce geçtiğimiz hafta Şahadet Çoban isimli okurumuzun yazdıkları ve attığı fotoğraflarla köşemize taşıdığımız konuya yine Şahadet Bey’in yeni yorumu ile devam edelim;

“Uğur abi sorunumuza köşende yer verdiğin için çok teşekkürler. Öyle etkili olmuş ki hemen gidip gerekli kişileri bulmuşlar, bizi de cep telefonumuzdan aradılar. Ama asıl önemli nokta burası, arayan kişi zabıtaymış kendini tanıttı, şahıslar ile görüştüklerini arazinin şahısların özel mülkü olduğunu istedikleri cisimleri oraya koyabileceklerini, kendilerinin bu sanayi ürünlerini kaldırtamadığını konuyu mahkemenin çözeceğini söyledi. Ya benimle dalga geçti ya da konu ile alakası bile olmayan birinin oraya gönderildiğini zannediyorum.

Karşılık olarak o arsaların Belediye İmar haritalarında yerleşim yeri olarak gözüktüğünü şahısların ancak konut olarak kullanabileceğini söylememe rağmen, beni dinlemedi bile telefonu da yüzüme kapattı.

Abi görüyorsun değil mi Konya'nın nasıl yönetildiğini. Gerçi bu Meram'ın kaderi böyle geldi böyle de gidecek galiba.

Tekrardan köşenizde yer ayırıp konu ile ilgilendiğiniz için teşekkürler. Oralar öylece kalır pislik içinde yaşarız bizlerde…”

………….

Canı yanan konuyu elbette yaşayarak durumu herkesten daha iyi bilir. Okurumuzun bizi uyarması ile bu hafta içerisinde ben de bir şeyi bahane ederek o bölgeden araçla geçtim. Hani bizim hurdalık olarak eski sanayi olarak, oduncular olarak bildiğimiz yerde özellikle Havzan tarafından yani yüksek güvenlikli sitelerin bölgesinden başlayarak bu bölgede yeni yol açılması hatta asfaltlanması bazı yerlerin kürünmesi gibi çalışmalar dikkatimi çekti.

Buranın 20 yıl önceki halini düşündüğümüz zaman ile bugün bile çok farklı ve haklı olarak bugün için insanımızın gözcüne nasılda kirli pis gibi görünüyor. Diyeceğimiz şu ki bu bizim artık kaderimiz oldu. Biraz sabır. Zaten çok yakında para ve rant haklı çıkıp buraları alacak ama özel elle ama resmi kanal ile buralarda Reisin talimatlarına rağmen yüksek katlı güvenlikli siteler haline gelecek. O zamanda çer çöp kalmayacak inşallah. 

MHP’DEN SELÇUKLU İÇİN

DOLU DOLU BİR ADAY ADAYI

Dün sabah bir eski dost aradı. Uzun yıllar Konya ve Ankara’dan tanıştığımız ama ikimizin de nedenini bilemediği bir şekilde görüşemediğimiz Naci Kalay arıyordu. Müsait olduğumuz zaman MHP Selçuklu aday adayı olan Sayın Abdullah Buksur ile gazeteye gelmek istediğini söylüyordu. Çok sevindim hemen ‘buyurun gelin’ dedik.

Uzun zamandır görüşmediğimiz Naci abimiz aradan geçen zamana rağmen daha dinç ve gençleşmişti. Birlikte geldiği Sayın Abdullah Buksur Bey’in ise ilk görüşte dolu dolu bir beyin ve temiz yürekli biri olduğunu fark edebiliyorduk. Oldukça uzun hepsinden de önemlisi samimi bir sohbet yaptık. Abdullah Bey’in kendisini dinledikçe bazı cümleleri ve ifadeleri beynime yazıp saklamaya çalışıyordum. Abdullah Bey çok ama tahminlerimin de ötesinde müthiş dolu bir beyin ve gönül insanı idi.

Kendilerini uğurladıktan sonra bilgisayarın karşısına geçtim ve kimmiş Abdullah Buksur diye biraz baktım. Okudukça şok oluyordum. Allah nasip ederse Abdullah Bey ile yine görüşürüz. Nasip değilse kendileri ve MHP için hayırlı değilse de yani olmaz ise inanın Sayın Abdullah Buksur ile bundan sonra da görüşmek ve kendisinden pek çok şeyi öğrenmek isterim.

MHP Selçuklu’da ya da Konya’da nasıl bir yol izleyecek daha net değil. Ancak Abdullah Bey, çok kaliteli ve dolu dolu bir insan işin burası da aşikar.

SAYIN HANÇERLİ’Yİ

KİM İHMAL EDEBİLİR Kİ?

Bizim meslek gerçekten çok nankör bir iş. Yalan dünyanın, algı malgı işlerinin göbeğinde olduğumuz için kapılıp gideriz rüzgarın savurduğu yöne doğru. Bu yalan yanlış koşturmacanın arasında da kendimizi ve gerçek dostlarımızı ihmal ederiz.

Önceki gün anladım ki ben mesela şahıs olarak Uğur Özteke olarak Sayın Başkan Mehmet Hançerli’yi çooook ihmal etmişim. Oysa kendisini ilk kez değerli büyüğümüz Muzaffer Hançerli abimizin yanında Karatay Başkan aday adayı iken o zaman ki gazetem Konya Postası’na çıka geldikleri gün tanımıştım.

Ve Allah şahit bir de Muzaffer abim ile Sayın Hançerli şahit biz Sayın Mehmet Hançerli’yi o gün kalbimize yazmıştık. Yani daha başkan değilken yani bundan 15 yıl bilmem kaç ay önce daha genç daha yakışıklı ve kilo alarak da daha formda iken.

Eeeee aradan koskoca 15 yıl geçti.

Bu başkanlık, hele hele bu güzel Konya’mızın çirkin, fesat, vıcır vıcır siyaseti bu AK Parti’de olsa AK Parti’nin içinde de olsa adamı gocatıyordu.

O günden bugüne Karatay ile ilgili yanlış ya da eksik olan ne varsa sizlerden gelen her şeyi yazdık konuştuk.  Başkanı hiç satmadık ve işin her iki taraf için de en güzel yanı da siyaset-gazetecilik bölümünün de en temiz yanıdır ki Başkanla maddi olarak hiçbir işimiz olmadı.

Haaa sonradan olanları olupbittileri öğrendikçe de kendi kendime kızmadım değil.

Ne kadar geri zekâlıyım, ne kadar ahmakmışım ne kadar aptalmışım diye kendi kendime de çoook hayıflandım.

Ben niye bir ev bir arsa sahibi olamadım ki?

Olsun yaaa dünya malı dünyada kalacak nasıl olsa. Onun için fani işleri geçelim biz işin burasında değiliz çok şükür.

Başkanı epedir arayıp sormadığımız için Başkan da kendi kendine bize gönül koymuş. Biz arayınca “Uğur abi sen de mi Hançerli’nin uzatmaları oynadığını bildiğin için bir alo demiyorsun, selam dahi vermiyorsun?” demez mi?

Derhal bir araya geldik ve yine çok özellerimizi paylaştık.

Başkan yani Mehmet Hançerli Başkan uzatmaları oynamaz beyler. Bunu bir kenara yazın, Allah ömür verirse biz de yine köşemizden yazmaya nasip olur da devam edebilirsek bunu bize inşallah en iyi şekilde zaman gösterecek. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Direksiyon başındaki sürücüler nerede olursa olsunlar, araçlarını durdurup, kontağı kapatıp koltuktan inmek için kapıyı açarken kapıyı açmadan önce, arkadan gelen bisikletli motorlu ya da bir yaya var mı diye yolu kontrol ittikleri zaman daha iyi ADAM