Bu hafta kan bağışının öneminden bahsetmek istiyorum. Çünkü, 6-13 Mayıs "KAN HAFTASI" olarak biliniyor. Ancak bizler belki de çok belirgin konular dışında böyle hayati konuları hatırlamakta zorlanabiliyoruz. O yüzden kan vermenin yaşamımızda ne kadar önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yapmak istiyorum.

Kan vücudumuzda ki damarlarda dolaşan yaşamsal bir sıvıdır. Vücudumuzda ki kan miktarının kilomuza göre değişiklik gösterdiği, kilomuzun onüçte birinin kan olduğu uzmanlar tarafından söylenmektedir. Kan vermenin vücuda bir çok faydası vardır. Bunun yanısıra herhangi bir rahatsızlığa sahip olup olmadığımızla ilgili de yapılan taramalar sonucu bilgi sahibi olabiliyoruz. Ayrıca kan vermenin sağlıklı insanlar açısından hiçbir hayati tehlikesi yoktur. Aksine kan vermekle başkalarına can olur ve sağlığınıza sağlık katarsınız. Kan bağışladığımız zaman hücrelerimiz anında yenilenir ve kanımızda ki yüksek yağ oranının sebep olduğu rahatsızlıklardan vücudumuz arınmış olur. Peki, kanımızda ki yüksek yağ oranı bizleri ne şekilde etkiliyor? Baş ağrısı, baş dönmesi, stres, yorgunluk, vücutta uyuşma gibi yaşam kalitemizi bozan birçok nedeni ortaya çıkarabiliyor. O yüzden kan vermekle hem başkasına can, hem de kendinize daha kaliteli bir yaşam sunmuş oluyorsunuz. Her yıl en az 2 veya 3 kez kan veren kişilerin, kalp krizi geçirme risklerinin büyük oranda ortadan kalktığı uzmanlar tarafından açıklanmakta. Ayrıca kan alan kişinin , kanı veren kişinin huyunu aldığıyla alakalıda ortalıkta dönen saçma sapan söylentiler var maalesef! Böyle söylentilere hiçbir bilinçli insanında inanacağını düşünmüyorum. Çünkü huy doğuştan gelen içgüdüsellikle sonradan kazanılanların karışımıdır. O yüzden kimse kimsenin huyunu almaz. Ama kan alan kişiler belki de yaşamış oldukları ağır sağlık problemlerinden ötürü psikolojik çöküntüler yaşayabilirler. Bunlar da kan verenin huyunu almak değil, yaşanılan zor günlerin dışa vurumu oluyor.

Bizler gazeteler de, televizyonlar da kaza, bela, hastalık haberlerini okuyup, izleyince vah vah demekten başka üzerimize düşen görevleri yerine getiriyor muyuz? Ülkemiz de maalesef kan bağışlanma oranı ihtiyacımız olan kanı karşılamaya yetmiyor. Ve birçok vatandaşımızı sırf bu yüzden ölüme terk ediyoruz. Bu bir insanlık görevidir. Lütfen herkes elini vicdanına koysun ve toplum olarak üzerine ne düşüyorsa yapsın. Bugün belki bizim o kana ihtiyacımız olmasa da, yarın biz de o kana ihtiyaç duyabiliriz...