Müze sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapılardır.
Bugün, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı 98 müze müdürlüğü, 92 özel müze ve 1.204 özel koleksiyon var.
Müzeler konumu itibariyle tarihle, yani geçmişle olup bitmiş olgular ve malzemelerle ilgilidirler. Müzeler sanat, kültür, ekonomi ve eğitim alanında önemli kuruluşlardır.
Aynı zamanda Tarihimizi bu güne, yarına taşıyan değerli kuruluşlarımızdandır.
Her türlü geçmişten gelen objelerin sergilendiği mekanlar olmasının yanında kültürlerarası etkileşimi sağlamaları açısından da müzeler önemlidir.
Dünyada gelişmiş ülkelerin müzeciliğe bakış açısı ile Türkiye’deki müzelere bakış açısı karşılaştırıldığı zaman belirgin farklılıklar ortaya çıkar.
Avrupa’nın pek çok yerinde müzeler etkin bir şekilde faaliyet gösterirken Türkiye’de bu rakam oldukça düşüktür.
Avrupa’da tek bir eser için bile bir müze kurulabilirken ülkemizde durum hiçte böyle değil. Türkiye tarihsel açıdan çok uzun bir geçmişe sahiptir.
Gerek tarih öncesinden gerek tarih sonrasından pek çok uygarlığı bünyesinde barındırmıştır. Frigler, Urartular, İyonlar, Hititler, Yunanlar ve Bizans Uygarlıkları bu tarihin sadece bir kısmını oluşturmaktadır.
Bu uygarlıklardan bize pek çok miras kalmıştır maddi ve manevi olmak üzere. Bize kalan bu mirasa yeterince sahip çıkıyor muyuz? sorusunu sorduğumuz zaman cevap büyük olasılıkla kocaman bir ‘hayır’ oluyor.
Vatandaşlarımız ve devletimiz bu eserlere gerekli önemi göstermiyor. İnsanımız sadece gezmek ve fotoğraf çekmek amacılığıyla bu mekanları kullanıyor.
Gezmiş olduğu mimari yapıların tarihini bilmiyor ve öğrenmiyor. Sadece bununla kalınsa da iyi tarihi yapıların üzerine isim yazma saçmalıkları da işin cabası.
Bu sorunun temelinde eğitim problemi yatıyor bana sorarsanız. Avrupalı müze veya tarihi mekanları gezerken önceden bilgi topluyor ve ellerinde o yapıyı tanıtan broşürlerle geziyor. Yurt dışında müzeler birer eğitim yuvası olarak kullanılırken bizde sadece belli eserlerin sergilendiği mekanlar olma özelliğinden sıyrılamıyor.
Bizde ne yazık ki böyle bir kültür bulunmuyor.
Atatürk’ün söylemiş olduğu gibi “Varlığımızın temeli kültürdür. TC’nin temeli kültür olacaktır.” sözleri Türk milletinin varlığını sürdürüyor olmasının en büyük kanıtıdır. Unutulmamalıdır ki bir milleti millet yapan unsurlar tarihi, kültürü, edebiyatı ve bilimidir. Bunlardan biri bile eksik olursa o millete millet demek sorun oluşturur.
Yalnız kültür açısından değil ekonomik açıdan da bu kültür varlıklarımızın değeri büyüktür. Ülkemizdeki tarihi yapılar son derece titizlikle korunmalıdır.
Son olarak şunu söylemek istiyorum eski Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay’a göre “ Türkiye’nin petrolü yoksa bile arkeolojik malzemesi vardır. Bu açıdan eski eserlere ve onların sergilenmesini sağlayan müzelerimize verilen değer arttırılmalıdır.
Bence…