TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda, AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanunu'nda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor.

Komisyon, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler başkanlığında toplandı.

Teklif sahibi AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, din adamlarının Kurtuluş Savaşı'ndaki katkısına ve toplumun eğitimindeki önemine değindi. Özdemir, düzenlemeyle Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan personelin toplumun ihtiyaçlarına cevap vermesi için daha donanımlı olmasının hedeflendiğini vurguladı.

Ezan, kamet, hutbe ve vaaz gibi uygulama ağırlıklı eğitime ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Özdemir, "Bu alanlardaki eksikleri gidermek için düzenleme yapıldı. Personele daha çok, işe başladıktan sonra hizmet içi eğitim veriliyor. Diyanet İşleri Başkanlığının istihdam ettiği personelin daha yeterli ve donanımlı olması gerekiyor. Vatandaşa verilen dini ve diğer kamu hizmetlerinin etkinliğinin sağlanması için mesleğe yönelik olarak hizmet öncesi eğitim de şarttır. Sadece işe başladıktan sonra verilen hizmet içi eğitim ile yetinmemek gerekiyor. Teklifle, meslek öncesinde eğitim verilecek ve daha nitelikli personel yetişecektir." diye konuştu.

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 3 Mart'ın Türk tarihinde özel bir yerinin olduğunu, bugünde devrim yasalarının gerçekleştiğini ve bu yasalarla eğitimde birliğinin sağlandığını söyledi. Yıldırım Kaya, Cumhuriyet ve devrimlerin ilelebet yaşayacağını, demokrasiyle taçlanan cumhuriyete sahip çıkacaklarını belirtti.

Düzenlemeyle ilahiyat fakültelerinin yetersiz olduğunun düşünüldüğü için Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bir akademi kurulmasının önerildiğini, prensip olarak buna itiraz etmediklerini ancak YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığından bağımsız bir akademinin düşünülemeyeceğini belirtti. Kaya, şöyle devam etti:

"Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluş gerekçesi, amaçları, hizmetleri ve çalışmasına ilişkin özel bir kanuna ihtiyaç vardır. Bunun için de aralarında YÖK, Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, sivil toplum örgütleri ve sendika temsilcilerinin de bulunduğu ortak bir çalışmayla düzenleme yapmak gerekir. Nitelikli din adamı yetiştirilmesi ve bunun sürdürülebilmesi için nasıl ki Polis ve Adalet Akademisi bağımsız bir kanun ile kurulmuşsa aynı şekilde Diyanet Akademisi de bağımsız bir kanunla kurulmalıdır."

HDP Batman Milletvekili Ruştu Tiryaki, kurulacak Diyanet Akademisine karşı olmadıklarını ancak bunun bir cemaatin kontrolünde olmaması gerektiğini belirtti. Tiryaki, Kürtlerin daha çok Şafi mezhebine bağlı olduğunu, Şafi mezhebinin öğretisine uygun bir eğitimin verilip verilmeyeceğini veya Şafi mezhebine bağlı din adamının atanıp atanmayacağını da merak ettiklerini kaydetti.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat, Atatürk'ün din istismarlarına karşı Diyanet İşleri Başkanlığını kurduğunu ve Elmalı Hamdi'nin tefsirinin yayımlandığını, o dönemde bir dini aydınlanma yaşandığını dile anlattı. Sunat, teklifle daha nitelikli din adamlarının yetişmesini umduklarını ancak Diyanet Akademisinin kurulmasıyla "yeni bir kadrolaşmaya mı gidiyor?" sorusunu da yapılan uygulamalar nedeniyle sorduklarını kaydetti.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın bazı açıklamalarının kamuoyunu rahatsız ettiğini dile getiren Sunat, dinin siyasete alet edilmemesi gerektiğini söyledi.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, din istismarının önüne geçecek ve kaliteli eğitim verecek Diyanet Akademisinin kurulmasının önemli olduğunu vurguladı.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelere geçildi.